Kışa Girerken Bunlara Dikkat

Hava sıcaklıklarının sürekli değişkenlik göstermesi ile birlikte mevsimsel hastalıklar da ortaya çıkmaya başladı. Aşılamanın artması sonucu insanların rahatlaması ve uzun süren aranın ardından yüz yüze gerçekleştirilen etkinliklerde ve kalabalık ortamlarda tedbirleri göz ardı etmesi hastalıkların hızla yayılmasına neden oldu. Kış aylarında kapalı ortamlarda bulunan sürenin artması ve virüslerin soğuk alanlarda direncini koruması da hastalığın artış gösterme nedenleri arasında yer aldı.

Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs de sık rastlanan viral solunum yolu enfeksiyonlarından biridir ve özellikle yaşlılar ile kronik hastalar için oldukça tehlikelidir. Koronavirüsün yayılım hızı ve şiddeti yaşa, sağlık durumuna ve mevsimlere göre değişkenlik gösterebilmektedir.

Koronavirüsün Belirtileri Nelerdir?

  • Nefes darlığı
  • Ateş
  • Göğüste hissedilen ağrı veya basınç
  • İştahsızlık
  • Kuru öksürük
  • Yorgunluk
  • Tat ve koku kaybı
  • Burun tıkanıklığı
  • Boğaz ağrısı
  • Baş ağrısı
  • Kasım veya eklem ağrısı
  • İshal
  • Bulantı
     

Koronavirüs belirtileri hastalığın seyrine göre değişiklik gösterebilmektedir. Bazı hastalarda grip gibi kolay atlatılsa da bazı kişilerde daha ciddi sonuçlara neden olabilmektedir. Başlangıcında grip ve soğuk algınlığı gibi kuru öksürük, yüksek ateş ve boğaz ağrısı gözlemlenen koronavirüsü bu hastalıklardan ayıran en temel fark solunum zorluğudur. Çünkü koronavirüse yakalanan kişide belirgin şekilde solunum zorluğu ve nefes darlığı görülmektedir. Koronavirüs ve grip arasındaki en büyük farklardan biri de koronavirüsün hızlı bir şekilde akciğerlere ulaşmasıdır. Koronavirüsün karıştırıldığı bir hastalık türü ise mevsimsel alerjilerdir. Koronavirüse yakalanan hastalarda sıklıkla yüksek ateşe rastlanılırken mevsimsel alerjilerde böyle bir belirti görülmez.

Türkiye dâhil olmak üzere tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün özellikle kış aylarında yoğun şekilde seyrettiği gözlenmektedir. Havaların soğumaya başladığı şu günlerde alınacak küçük önlemler hem sizin hem de sevdiklerinizin koronavirüse yakalanma oranını azaltacaktır.

Bağışıklığı Güçlendirmek İçin Bu Noktalara Dikkat

Hayatı durma noktasına getiren koronavirüsün etkilerini azaltmak adına ülkeler, ilaç ve aşı çalışmalarına devam ediyor. Bu çalışmalara ek olarak sadece küçük tedbirlerle hastalık riskini en aza indirgemek mümkün. Hastalığa karşı ilk mücadelenin hücrede başladığı ve D vitamininin bağışıklık sistemi ile yakından ilişkili olduğu uzun yıllardır bilinmekte. Yapılan bir araştırmada D vitamininin sitokin salınımını baskılayarak koronavirüse karşı etkili olduğu belirtilmiştir. Başka bir çalışmada ise özellikle kış mevsiminde etkisini artıran koronavirüs nedeniyle bireylerin yeterince güneş ışığı almadığı ve kanda D vitaminin düşük olduğu gözlemlenmiştir. Covid- 19 hastalarına uygulanan D vitamini takviyesinin ise semptomları hafiflettiği ve araştırmaya dâhil olan bireylerin %44’ ünün koronavirüsten korunmak amacıyla D vitamini kullandığı belirtilmiştir.

Araştırmaya göre D vitamininden sonra en çok kullanılan vitaminin %36,6’lık bir oranla C vitamini olduğu gözlenmiştir. C vitaminin antioksidan özelliğinin hastalıklardan korunma noktasında etkili olduğu düşünülmektedir. Araştırmada elde edilen bilgilere göre bireylerin kış aylarını daha sağlıklı geçirmek adına tercih ettiği destek ürünlerinden biri de çinkodur. Bu konuyla ilgili yapılan bir akademik çalışmada çinkonun antiinflamatuar etkisi nedeniyle Covid-19’a karşı koruyucu olduğu ve sistematik bir derlemede çinkonun soğuk algınlığı ve solunum yetersizliği olan hastaların iyileşme süresini 1,65 gün kısalttığı ifade edilmiştir. Yetişkin bireylerde günlük 40 mg çinkonun ek olarak alınmasının yarar sağlayacağı öngörülmektedir.

Vitaminlerin yanı sıra tüketilen besinler de önemli

Solunum sistemini doğrudan etkileyen koronavirüse karşı alınan ek besinlerin dışında tüketilen gıdalar da etkili olmaktadır. Örneğin yapılan bir araştırmada tüketilen kara mürver özütü, sarımsak tableti ve propolis gibi besinlerin bağışıklık sisteminin bir bölümünü oluşturan makrofaj sayısını artırdığı ifade edilmektedir. Yapılan araştırmada mürver özütü verilen bireylerin %6’sında solunum sıkıntısı semptomlarının hafiflediği belirtilmektedir. Ancak bu çalışmaların kesin bilgilere ulaşma noktasında tek başına yeterli olmadığını da söylemek gerekmektedir.

Koronavirüse yakalanan kişilerin de tedbir amaçlı dikkat etmesi gereken noktalar bulunuyor. Bunların başında ise maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmek geliyor. Hastalığa yakalanan kişiler rehavete kapılıp önlemleri göz ardı etmemeli. Ayrıca düzenli uyku ve bol su tüketimi de bu süreçte oldukça önem taşıyor. Alınan bu önlemlerle birlikte hastalığa ikinci kez yakalanma ihtimali ise oldukça azalıyor.

Boğaz ağrılarına adaçayı mucizesi

Hastalığın en zorlu yanlarından biri de boğaz ağrıları ve solunum zorluğudur. Uzmanlar boğazı ağrıyan kişiler için genellikle içine 1-2 dilim limon atılmış ılık su tavsiye etmektedir. Boğazı dezenfekte edip temizleyen bitkilerden biri de ada çayıdır. Demlendikten sonra ılık hale gelmesi beklenen ılık ada çayı ile boğazı gargara etmek boğazı yumuşatmaktadır. Adaçayı dışında kuşburnu, kekik ve sumak çayı da boğaz ağrısına iyi gelen çaylar arasındadır.

Kas ağrıları için magnezyum

Günlük yaşamda özellikle masa başı çalışılan hareketsiz işlerde en sık karşılaşılan rahatsızlıklardan biri kas ve iskelet ağrısıdır. Bu ağrı çeşidi koronavirüsün de belirtilerinden biridir ve hastalığın ağır geçirilmesine neden olmaktadır. Kas ve iskelet ağrıları için magnezyum içeren besinlerin tüketilmesi gerekmektedir. Magnezyumun bulunduğu besinler genellikle yağlı tohumlar, yoğurt, balık yağları, baklagiller, keten tohumu ve avakadodur.

Hastalık süresinde devam eden tat ve koku kaybı ile yutkunma zorluğu hastalık sonrasında da devam etmektedir. Böyle durumlarda besin enerjisinin yüksek olması önemlilik arz etmektedir. En kaliteli protein kaynağı ise proteindir ve yulaf gibi ürünlerle karıştırılarak tüketilebilmektedir. Boğaz ağrısı noktasında daha kolay tüketilen gıdaları tercih etmek isteyenler sütün içine ekledikleri yulaf, kuruyemiş ve meyve gibi gıdalarla enerjisi ve besin değeri yüksek ürünler tüketebilmektedir. Çorbalara eklenen zerdeçal, karabiber ve pul biber de hastalığın iyileşme sürecinde etkilidir. Zerdeçalın çok iyi bir antioksidan olması bağışıklığı da güçlendirmektedir. Ayrıca kefir de bağışıklığı güçlendiren besinler arasında yer almaktadır.